2. bir köpeği aldıktn uzun bir süre sonra birisine veva biryere vermeyin. çünkü onlar size alışmış ve bağlanmış olacaktır.
3. facebooktaki bir sayfadan bunu sizin için buldum:
KLİNİĞE ALINDIĞI GÜN; KEMİKLERİ SAYILIYOR, YÜRÜYEMİYOR BİLE.
Bu güzel annenin adı Şımarık. Yaklaşık bir ay önce ailesi, hamile diye onu sokağa attı. O, yine de o çevreden ayrılmadı. Vicdansız ailenin, hayvansever bir komşusu tarafından himaye altına alındı. Güzel anne, bebeklerini
doğurdu. 11 yavrusu oldu; doğum sırasında ikisi melek oldu. 3 gün sonra himaye altına alan bayan, uyuz şüphesiyle ve tedavisi bitince geri almak kaydıyla Şımarık'ı barınağa aldırdı. Bir hafta sonrasında HAYDOST olarak geçici eve ulaştırılmak üzere barınağa gidildiğinde annenin perişan bir halde olduğu görüldü. 3 yavru daha melek olmuştu. Anne acilen özel bir kliniğe götürüldü, serum takıldı ve yemek yemeye başladı ancak bebekleri emzirmiyordu bir türlü. Gece boyunca HAYDOST üyeleri bebekleri biberonla besledi; sabaha doğru maalesef 4'ü de bakıcılarının kollarında can verdiler. Ertesi günü tekrar kliniğe götürüldüğünde yapılan test sonucunda maalesef annenin GENÇLİK hastalığına yakalandığı öğrenildi. Klinikteki özel bakım ünitesinde son kalan iki yavru da melek oldu.
Şımarık için özel bir kafes yaptırılıp, diğer köpeklerle temas etmeyeceği bir alana konuldu. Şu an her gün kliniğe götürülüp, tedavisi HAYDOST tarafından yaptırılıyor. Ateşi hala düşmedi, akciğerlerinde sıkıntısı var ama sevgiyle ve güvenle atlatacak bu illet hastalığı. doğurdu. 11 yavrusu oldu; doğum sırasında ikisi melek oldu. 3 gün sonra himaye altına alan bayan, uyuz şüphesiyle ve tedavisi bitince geri almak kaydıyla Şımarık'ı barınağa aldırdı. Bir hafta sonrasında HAYDOST olarak geçici eve ulaştırılmak üzere barınağa gidildiğinde annenin perişan bir halde olduğu görüldü. 3 yavru daha melek olmuştu. Anne acilen özel bir kliniğe götürüldü, serum takıldı ve yemek yemeye başladı ancak bebekleri emzirmiyordu bir türlü. Gece boyunca HAYDOST üyeleri bebekleri biberonla besledi; sabaha doğru maalesef 4'ü de bakıcılarının kollarında can verdiler. Ertesi günü tekrar kliniğe götürüldüğünde yapılan test sonucunda maalesef annenin GENÇLİK hastalığına yakalandığı öğrenildi. Klinikteki özel bakım ünitesinde son kalan iki yavru da melek oldu.
Şımarık için özel bir kafes yaptırılıp, diğer köpeklerle temas etmeyeceği bir alana konuldu. Şu an her gün kliniğe götürülüp, tedavisi HAYDOST tarafından yaptırılıyor. Ateşi hala düşmedi, akciğerlerinde sıkıntısı var ama sevgiyle ve güvenle atlatacak bu illet hastalığı.
Bu acı hikayeyi neden mi anlattık?
1- Bir gün terkedecekseniz, sakın sahiplenmeyin!!! Çünkü bu hastalıkta stres faktörü de çok fazla rol oynuyor.
2- Asla barınakların otel havasında bir yer olduğunu düşünüp, sahipli hayvanlarınızı bırakmayın. Orada besleniyor, trafik korkusu yok nasılsa diyip; vicdanınızı rahatlatmayın!!! Eve, aileye alışan hayvanların oradaki havlama seslerinden, alışık olmadığı yemekleri yemesinden, tanımadığı bir ortama girmesinden dolayı intihar eğilimi gösterdiğinden haberdar olun!!! Tabii ki hastalık kapma riskleri de cabası. Barınakları veya rehabilitasyon merkezlerini sadece hastalık veya acil durumlarda özel bir kliniğe götürebilecek maddi imkanınız yoksa tercih edin. Bıraktığınız hayvanın mutlaka takipçisi olun!!!
3- Derneklerin, maddi güçleri sınırlı ve klinik ücretlerini karşılayabilmeleri için her zaman bağışlara ihtiyaçları var. Sizler de gücünüzün yetebildiği ölçüde destek sağlayın. Küçümsenilen 10 TL bile yeri gelir, bir can kurtarır.
Şımarık tüm bebeklerini kaybetti, şimdi çok zor bir hastalıkla mücadele ediyor. Bir evi, ailesi varken, şimdi bir kafeste tutuluyor. Bunun sorumlusu kim? siz ne dersiniz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder